AYRILIRIM YAKINDA
Ben senden ayrılırım
yakında
Belki bir sinema
önünde
Belki gizlice
kaydırak oynadığımız
Bir gece, o çocuk
parkında
Daralan göğsümü
tutarak
Ayaklarımın ucuna
basarak giderim
Öksürmemeye dikkat
ederim
Hiç olmazsın farkında
Her şey kalmalı
tadında
Çözüm yok ki bu aşkın
inadında
Ne tutsak hissetmeli
yürek kendini
Ne bıçak pas tutmalı
kınında
Törenler yapıp
gözyaşı dökmeden
Elbiseleri
ütülemeden, düğmeyi dikmeden
Çıkıp gitmeli insan,
kapıya dayandığında
Belki lunaparka
gideriz, belki son gezimiz olur
Şipşakçıya
gülümseriz, bu son pozumuz olur
“Kemancı hoşça kal!”
belki son sözümüz olur
Seni evine bırakırım
sabaha karşı
Öylesine buluşuruz
belki, solan bu son yüzümüz olur
Birisi basıp gider, ne var ki bunda
Birisi de sonraki
otobüsü bekler
Ölüm yok ki bunun
ucunda
Ayrılık dediğin, günü
geçmiş bir bilet
Ve yırtılmış sepya
bir fotoğraftır avucunda
Bugün bana güzel
davranma ne olur
Bana çay yapma, şeker
atma, şekeri karıştırma
O şahane gözlerini
gözlerimle buluşturma
Sen böyle bakarken nasıl
söylerim ben
Ve ne olur hiç uyuma,
başını dayama göğsüme
Sen böyle masum
uyurken nasıl giderim ben
Ufalandık hayatın
çarkında
Kalırsa gözlerim
kalırsa hatırında
Ben senden
ayrılırım yakında
Kalmadı sabrım filmin
sonunda kalmadı hevesim
Ben senden ayrılırım
yakında
Belki tükürük köftesi
yediğimiz Hisarüstü’nde
Belki demli çay
içtiğimiz Çınaraltı’nda
Ben senden ayrılırım
yakında
Bırak sebeplerim öyle
kaynayıp dursun
Bir aşkın saplanan
okunda
Yusuf Hayaloğlu