23 Mart 2014 Pazar

Yusuf Hayaloğlu Ben Senden Ayrılırım Yakında

AYRILIRIM YAKINDA

Ben senden ayrılırım yakında
Belki bir sinema önünde
Belki gizlice kaydırak oynadığımız
Bir gece, o çocuk parkında

Daralan göğsümü tutarak
Ayaklarımın ucuna basarak giderim
Öksürmemeye dikkat ederim
Hiç olmazsın farkında
Her şey kalmalı tadında
Çözüm yok ki bu aşkın inadında

Ne tutsak hissetmeli yürek kendini
Ne bıçak pas tutmalı kınında
Törenler yapıp gözyaşı dökmeden
Elbiseleri ütülemeden, düğmeyi dikmeden
Çıkıp gitmeli insan, kapıya dayandığında

Belki lunaparka gideriz, belki son gezimiz olur
Şipşakçıya gülümseriz, bu son pozumuz olur
“Kemancı hoşça kal!” belki son sözümüz olur
Seni evine bırakırım sabaha karşı
Öylesine buluşuruz belki, solan bu son yüzümüz olur

Birisi  basıp gider, ne var ki bunda
Birisi de sonraki otobüsü bekler
Ölüm yok ki bunun ucunda
Ayrılık dediğin, günü geçmiş bir bilet
Ve yırtılmış sepya bir fotoğraftır avucunda

Bugün bana güzel davranma ne olur
Bana çay yapma, şeker atma, şekeri karıştırma
O şahane gözlerini gözlerimle buluşturma
Sen böyle bakarken nasıl söylerim ben
Ve ne olur hiç uyuma, başını dayama göğsüme
Sen böyle masum uyurken nasıl giderim ben

Ufalandık hayatın çarkında
Kalırsa gözlerim kalırsa hatırında
Ben senden ayrılırım  yakında
Kalmadı sabrım filmin sonunda kalmadı hevesim

Ben senden ayrılırım yakında
Belki tükürük köftesi yediğimiz Hisarüstü’nde
Belki demli çay içtiğimiz Çınaraltı’nda

Ben senden ayrılırım yakında
Bırak sebeplerim öyle kaynayıp dursun
Bir aşkın saplanan okunda

                                                                        Yusuf Hayaloğlu